Sağlık, hem mutlu yaşamanın, hem de maddî ve manevî sorumluluğu yerine getirmenin temel şartıdır. İslam dini aklı ve canı korumayı emreder.
İnsana sağlığını koruma görevi verilerek Kur’an’da şöyle bildirilir:
“Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayınız.” (Bakara, 2/195)
Şafiî Hakiki olan Cenab-ı Hak bu ayetle hem maddî hem de manevî açıdan sağlıklı olmanın insanlar açısından önemli olduğunu beyan etmektedir. Çünkü “sağlığı korumak, ilaç kullanmaktan daha iyidir” sözü darb-ı mesel olmuştur.
Hacamat Nedir?
Hacamat; deriden ufak ensizyonlardan vakum yolu ile kan alınmasıdır. Genellikle iki omuz arasından, sırttan, başın arka tarafından yahut vücudun herhangi bir yerinden vakumla kan almaktır. Bir diğer ifade ile hacamat; sağlığı korumak veya tedavi amacıyla vücudun belirli yerlerinden kan almaktır.
Sözlükte; “Emmek” anlamına gelen “Hacm” kökünden gelir. Tıbbî tabir olarak “Kan aldırma” diye ifade edilir. Bu işi yapan kimseye, “Hacim” ya da “Haccâm” denir. Kan alma işinde kullanılan alete, “Mihcem” ya da “Mihceme” adı verilir.
Kirlenen kan, kılcal damarları tıkar. Kılcal damarları tıkanmış bir vücutta, tıpkı şebeke sistemi bozulmuş arızalı bir bahçeye benzer. Her bir ağacın dibine götürülen su şebekesinin sağlıklı olması ve temiz su taşıması ağaçların gelişmesi için önem taşıyorsa, aynen onun gibi insan vücudundaki damarların açık ve kanın temiz olması da beden sağlığı açısından aynı önemi taşıyor. İnsan damlama sistemiyle suladığı bahçesinde her bir ağacın dibine suyun ulaşması için su borularını gözden geçirir ve tıkanan boruları tamir eder. Aynen öyle de insanda hacamat yaptırarak damarlarını tamir eder.
Demek hacamat, yanlış beslenme ve yaşam tarzından kaynaklanan nedenlerle tıkanmış, kanın bedende sağlıklı dolaşmasına imkân vermeyen damarların açılması için yapılan bir operasyondur. Yani insanın yedikleri ve içtiklerinden dolayı tıkanmış olan kan damarlarının açılması, kanın her uzva yeterli miktarda ve temiz olarak ulaşabilmesi için yapılan bir işlem olup, aynı zamanda sünnettir.
“Peygamber sünneti” olarak bilinen hacamat; yediden yetmişe herkes için birçok faydaları bulunan yan etkisi olmayan ve zararsız bir tedavi yöntemidir.
Hz. Muhammed (sav) Efendimizin bizzat kendisi Ebû Taybe adında bir Haccâm’a hacamat yaptırmış ve şöyle buyurmuştur:
“Kan aldırma yollarının en güzeli hacamattır // yahut hacamat sizin en iyi tedavi yollarınızdır” (Buhâri, Tıb 13; Müslim, Musakat 62, 63; Ebû Dâvûd Nikâh 26, Tıb 3).
“Haccam ne iyi kuldur; (fazla) kanı giderir, beli hafifletir, gözü parlatır.”
Ne Zaman Hacamat Yaptırılmalı?
Sağlığı korumak ve sünnete uymak maksadıyla yaptırılacaksa en yüksek seviyede faydasını görebilmek için elbetteki mevsim ile ay’ın belli günleri ve haftanın günlerine dikkat etmek çok önemlidir.
İklim ve mevsim olarak sünnet olan ve tavsiye edilen ilkbahar ve sonbaharda yaptırılanıdır. Makbul olan kameri (Hicri) ayın 15, 17, 19, 21. gibi tekli günlerde yaptırılmasıdır. Yani kameri Ay’ın 15 ile 25 arasında yapılmasıdır. Aslında hicri ayın 15. Gününü takip eden tekli günlerde ay çekimi sebebiyle vücutta kan dolaşımı daha yoğun olması nedeniyle hacamat yaptırmanın faydasının daha çok olacağı tavsiye edilmektedir.
Hz. Peygamber (sav)’in;
“Kim, ayın on yedisi veya on dokuzu ya da yirmi birinci günü hacamat olursa, bütün hastalıklardan şifa bulur” (Ebu Davud, 3861) dediği nakledilir.
Şayet her hangi bir hastalık tedavisi için hacamat yaptırmak aciliyet gerektiriyorsa, mevsim ve ay günlerine bakılmaksızın yaptırılabilinir. Çünkü zaruret vardır.
Hacamat yaptırmak için haftanın “Pazartesi – Salı – Perşembe” günleri olmasına dikkat edilmelidir. Ancak C ve Ç harfleriyle başlayan “Cuma – Cumartesi – Çarşamba” günleri hacamat yaptırılmamalı. Hacamat yaptırmanın uygun olduğu günlerin de ikindi vaktinden önce olmasına özen gösterilmelidir.
Bu günlerden de Salı günü hem hicri ayın 17, 19, 21’inci günlerden birisine rast gelmesi ve hem de miladi ayın tek rakamlı gününe tevafuk etmesi “altın gün” olarak adlandırılır.
İşin uzmanları “sadece kameri Ay’ın yani hicri takvime ve dolunaya göre uygunluğunu esas alıyoruz!. Nasıl ki araba belli km yapınca yağ değişimine ihtiyaç duyar, insanda belli aralıklarla hacamat ile temizlenmeli arınmalıdır ve yılda en az 2 kez hacamat yaptırmalıdır” demektedirler.
Hacamat Hangi Hastalıklara Faydalı Ve Şifalıdır
Hz. Peygamber Efendimiz (sav);
“Baş ağrısından şikâyet eden bir kimseye kan aldırmasını tavsiye etti.” (Müslim, Selam, 71)
“Üç şeyde şifa vardır: Hacamat, bal şerbeti ve dağlama; fakat dağlamaktan hoşlanmam.” (Buhari, Tıp, 3-4; Ahmed bin Hanbel, Müsned, 1/246)
-
Hacamat tansiyon, migren, baş ağrısı,
-
Romatizma, varis, eklem ve diz ağrıları,
-
Osteoartrid, bel – sırt ve boyun fıtık ve ağrıları,
-
Adet düzensizlikleri, hemoroid, obesite, hapatit,
-
Dikkat dağınıklığı, unutkanlık, hafıza güçlendirmek,
-
Psikolojik bozukluklar, ruhî sıkıntılar,
vb hastalık tedavileri için yapılması da uygun görülmektedir.
İttiba-ı sünnet ve sağlık için hacamat yaptırmak; sırt ağrısı, bel ağrısı (lumbargo), sinüzit, tembellik, aşırı uyku, yüksek tansiyon ve şeker hastalığı, diz ağrısı, yanlarda uyuşukluk, hormon bozukluğu ve buna benzer birçok kadın hastalıkları için vazgeçilmez şifadır.
İnsan vücudundaki ölü kan hücreleri atıldığı için, yeni kan üretiminin aktif hale gelmesi sağlanmış olmaktadır. Özellikle de metalin ve kimyasal maddelerin dışarı atılması hacamat uygulamasıyla gerçekleştiği bilinmektedir.
Kimler Hacamat Yaptıramaz?
Hamilelik döneminin ilk üç ayı ile son üç ayı içinde olan bayanlar hacamat yaptırmamalı.
Kemoterapi ve radyoterapi tedavisi görenler, kanser hastası olanlar, diyalize giren hastalar, zayıf olan ve kan seviyesi düşük olanlar ile piri fani olan yaşlılara yapılmamalıdır.
Hacamat Yaptırılacağı Zaman Nelere Dikkat Edilmeli?
Hacamat yaptıracak kişinin hacamatın faydalı olacağına inanması gerekir. Çünkü inanmak niyet demektir. Niyet ise dua etmektir.
Hacamat öncesi, anı ve sonrası olmak üzere üç aşaması vardır. Eğer bu üç aşamaya uygun hareket edilirse biiznillah şifa ve faydasını görmek mümkündür.
a) Hacamat Öncesi Dikkat Edilecek Hususlar
Üç gün öncesinden hayvansal gıda veya hayvansal gıdaların katkı maddesi olarak kullanıldığı gıdalar yenilmemeli. Protein yüklü gıdalar tüketilmemelidir.
En az iki gün öncesinde cinsel ilişkiye girilmemelidir. Hacamat öncesi vücud yorgun olmayıp, dinlenmiş olması gerekir. Özellikle aç olarak hacamat yapılmalıdır.
Hadis-i Şerifte:
“Aç karnına hacamat olma idealdir, (onda şifa ve bereket vardır) aklı artırır. Hafızayı güçlendirir. Hafız olmak isteyenlerin hıfzetme kabiliyetini artırır.” (Kütüb-i Sitte, hno: 7000)
Kan sulandırıcı ilaç kullananlar hacamattan önce ara vermeli ve hacamat olduktan beş altı saat sonra ilacı almalıdır.
b) Hacamat Yapılırken Uyulması Gerekenler
Hacamat yapılan yerin veya kliniğin hijyen durumu çok iyi olmalı. Neşter ve kupa gibi kullanılan malzemelerin yeni veya dezenfektesi çok iyi yapılmalıdır.
Abdestli olunmalı, hem haccam hem de hacamat olan “Fatiha suresi, Ayetel Kürsü, İhlas ve Felak ile Nâs sureleri” okunmalıdır. Salavat-ı şerife zikredilmeli.
Özellikle psikolojik ve ruhî sıkıntıları olanlar bu okumaları mutlaka yapmalıdırlar.
c) Hacamat Sonrası Yapılması Gerekenler
İşin uzmanı olan Haccamlar, bu tedaviyi yaparlarsa vücudda hiçbir iz kalamaz. Eğer iz kalıyor ise hacamatı yapan kişi uzman değildir. Her iki halde de kupa atılan ve çizilen yerlere “kantaron yağı veya zeytinyağı” kullanması gereklidir.
En az iki saat bir şey yememeli, sadece bal şerbeti içilmeli. Çünkü arı hayvancık olsa da hadis-i şerifte hacamat ve balda şifa olduğu birlikte zikredilmesinin anlamı büyüktür.
“Balda, hacamat olmada şifa vardır.” (Buhari, Tıbb 3, Kütüb-i Sitte, hn: 3973) buyrulur.
Hacamat sonrası üç gün hayvansal gıda ve katkı olarak kullanıldıkları gıdalar yenilmemeli. Çok yağlı yemekler yenilmemeli. Beslenme toprak ürünleriyle yapılmalıdır.
Tuzlu, acılı ve asitli yiyecek (turşu gibi) ve asitli içeceklerden (kola ve çeşitleri gibi) kaçınılmalı ve yenmemeli.
Bir gün sonra duş alınmalı ve yara izi olan yerlere kantaron yağı veya zeytinyağı sürülmeli.
İki gün cinsel ilişkiye girilmemelidir.
Netice-i Kelam
Resûlullah (sav) Miraç gecesinde, meleklerden mürekkeb bir cemaate her uğrayışında:
“Hacamat olmaya devam et! Ümmetine de hacamat olmalarını emret!. derlerdi.” (Tirmizi, Tıbb 12, hn: 2054; Kütüb-i Sitte, hn: 3987, 6996)
“Kuşkusuz ki sizin kendisi ile tedavi olduğunuz şeylerin en faziletlisi, hacamat olmaktır” (Müslim, 62, hn: 1577) rivayetleri mevcuttur.
Hacamatın faydalarını Hadis-i Şeriflerden özetleyecek olursak; hacamat; tedavilerin en faziletlisi, hacamatta hayır olması, şifa ve bereket bulunması, aklı artırması, hafızayı güçlendirmesi ve ezberleme gücünü artırması ile birçok hastalıkların çaresi olmasıdır.
Kan vermek sağlık açısından büyük önem taşır ve vücuda tıbbi açıdan çok faydası vardır. Ancak kan vermek hacamat olmak demek değildir. Kan verenlerin dahi zaman zaman da hacamat yaptırması gerektiğinin bilinmesidir.
Hacamat vesile, niyet ve talep biz kullardan, şifa Allah’tandır.
adarselim@gmail.com