“Hacer’ül Esved” el sürmek
Mümkünse onu öpmek
Bu da “istilâm” etmek
Günahları döker tek tek[1]
O taşı öpmek sünnet
Mü’mine büyük nimet
Cennetten bir ayet
Kıymet bilirsen şayet
Cennetten inen ol taş
Kameradır, arkadaş
Kaydeder, bedenle baş
Ne olursa olsun yaş
Hacer’ül Esved bir taş
Eder manevî tıraş
Dökülürse gözden yaş
Asla etme bir telaş
Tavafta “istilâm” et
İlk önce istiğfar et
Her şavtta dua et
Amelini ona kaydet
Kalpten kalksın o kara
Gark olsun kalbin nura
Şifadır, aşık ruha
O an erer sürura
Günahlar etti, kara
Vesile oldu, afva
Buldu kalpler, bol şifa
Yalvar ey kul, Allah’a!..
[1] İstilam: Hacer-i Esved’e elle dokunmak yahut öpmek veya uzaktan selamlamaktır.
Resul-ü Ekrem (sav):
“Rüknülyemani ve Hacerülesved’e dokunmak günahları siler” (Müsned, II, 11, 89; İbni Hibban)
“Hacerü’l-Esved’e (el) sürmek günahları döker” (İbni Hibban; İbni Huzeyme)
“Kabe’ye giren kimse günahları bağışlanmış olarak çıkar” (Tebarani, XI, 142, 160)
Hz. Aişe (ra) Kâbe’nin içinde namaz kılmak istemesi üzerine Resul-i Ekrem (sav):
“Hicr’de namaz kıl. Çünkü Hicr evden (beytullahtan) bir parçadır” (Buhari, Hac, 42; Müslim, Hac, 70; Tirmizi, Hac, 48, Nesai, Hac, 128)
“Her kim Kâbeye gelir, yasak ve haram olan şeylerden biriyle meşgul olmaz ise, anasından doğduğu gibi günahlardan temizlenmiş olarak döner” (Müslim, Hac, 79) buyurur.
(S. Adar, Gönül Dili & Kalbin Sesi eserden)
adarselim@gmail.com