Bilmem seninle nasıl başlamalıyım söze
Her zaman bakıyoruz, seninle hep yüz yüze
Tavsiyelerim için yazayım, birkaç dize
Diziyorum ya; sakın darılma İbrahim bey!
Buraya geldiğimden beri tanırım seni
Muhabbetin hoştur her vakit, mest eder beni
Bugün dinledim, malayani sohbetini
Ne olur! Sakın bana darılma İbrahim bey!
Gelip ziyaret ettim ya, makamında seni
Gösterdin, o eşsiz misafir perverliğini
Fark ettin galiba, ruhumu kirlettiğini
Bana dinden imandan öğüt ver, İbrahim bey!
Nasihat yap her an bana, hadisten, Kur’an’dan
Sohbetimiz olsun, hep itikattan imandan
Çok istifade edeyim, hisse alalım sevaptan
Yaratılış gayemizi anlat, İbrahim bey!
Nasihat hoştur ama dokunur damara
Levh-i Mahfuzdan kaydediyor; her an kamera
Konuşulanlar konulur, hesapta kantara
Ahrette yarasın işimize, İbrahim bey!
Bilmem, kim kime ne demiş, nasıl ve nerede?
Yaşamış olsunlar ha bu, ha da diğer köyde
Ruha kemal vermiyor, bu çeşit sohbetlerde
Tefekküre yönelik olmalı, İbrahim bey!
Sözüm olmaz elbette, bedendeki genlere
Ruh âleminden gelip, ahrete gidenlere
Kızıyorum ya, sen-ben kavgası edenlere
Terk eyle bunları, çok anlatma İbrahim bey!
Bugünde seni, iki buçuk saat dinledim,
Ölü diri, ağa paşa, hırsızı da öğrendim.
Bana hiç fayda vermediğini de anladım
Biraz da maneviyata yönel, İbrahim bey!
Bunca nasihat eyledi sana, Selim Adar
Tutar-tutmazsın ama, nasihatim bu kadar
Biliyorsun, bu dünya insan ruhuna çok dar
Ahiret pazarıdır, unutma İbrahim bey!.
(S. Adar, Aşk Ateşi, eserimden)
adarselim@gmail.com