İslâm kültüründe genel anlamdaki temizlik ile ibadet amaçlı temizlik birbirini tamamlar ve birlikte bir anlam ifade eder. Bu sebeple İslâm âlimleri temizliği üç safhalı bir faaliyet olarak görmüşlerdir:
1- Maddî temizlik,
2- Hükmî temizlik,
3- Manevî temizliktir.
İslâm toplumlarında temizlik ana fikri, İslâm kültürünün aslî unsurlarından birini teşkil etmektedir.
Temizleme yol ve yöntemleri dört ana başlıkta toplanabilir:
1- Su ile temizleme
2- Ateşle temizleme
3- Toprakla temizleme
4- Nur ile temizleme
Özetle ifade etmek gerekirse, temizliğin en genel ve kapsamlı olanı ve tabii usulü su ile yıkamaktır. Ancak her zaman su yeterli ve uygun olmayabilir, bu durumlarda diğer temizlik yolları kullanılmalıdır.
Temizlik çeşitlerinden “nur / enerji / ışık” ile temizlemeye de deyinmek lazım. Işınla yapılan tedavi ve ameliyatlar herkes tarafından bilinmektedir. Işınla temizlik yapıldığı da günümüz de meşhurdur.
Her temizlik bir arınma ve arındırmaktır. Ancak mekânı kirleten çeşitli negatif etkenler de vardır. Mesela, bir mekânda yaşanan kavgalar, endişe, üzüntü, keder, deprasyon ve kötü söylem ile konuşmalar vb. gibi hava yoluyla duvar ve malzemelere yapışarak birikirler. Bunların temizlenmesi için dünya genelinde farklı kültür ve farklı millet ve inançlara göre çok farklı uygulamalar vardır. Bunların çoğunluğu dinimiz İslam ile bağdaşmayan hurefelerdir.
Asıl temizlik ve hijyen su ile yıkamak ve en güzeli de badana ve boya yapmaktır. Sonra hadis-i şeriflerde bildirilenleri uygulamaktır:
“Sizden bir kimse evine girmek isteyince bir şeytan o haneye girmek için kendisini takip eder. Lâkin haneye girerken “Besmele-i Şerife”yi okursa şeytan ‘Benim için bu haneye girecek yer yoktur’ diye ümidsiz olarak geri döner.”
“Bir kimse evine girdiği veya çıktığında şöyle söylesin:
“Allahümme innî es’elüke hayral-mevleci ve hayral mahreci bismilâhi velecnâ ve bismillâhi haracnâ ve alâllahi tevekkelnâ” / “Allah’ım!. Senden giriş ve çıkışların hayrını dileriz. Allah’ın adıyla girdik, Allah’ın adıyla çıktık. İşlerimizde Allah’a tevekkül ettik.”
Bu duayı okuduktan sonra ailesine selâm versin.” (Ebu Davud, Süneni; Ahmed, Sahih-i Müslim Terceme ve Şerhi)
Kur’an’ın bir ismi de nurdur. En güzeli tüm olumsuzluklara karşı nurla temizlik yapmaktır. Maddî ve manevî mikropları yok eden, tertemiz yapan nurdur.
“Evlerinizde Kur’an’ ı çok okuyun. Kur’an okunmayan evde hayır az, şer çok olur. O ev, içindekileri sıkar.”
“Evlerinizi Kur’an okuyarak nurlandırın. Bir evde Kur’an okunduğunda melekler hazır olur, şeytanlar çekilir. Ev halkına genişlik hâsıl olur; hayır çoğalır, şer azalır. Bir evde Kur’an okunmazsa, orada şeytanlar hazır olur, melekler bulunmaz. Ev halkına darlık gelir.” (Ahmed Ziyaüddin, Râmûz-ul Ehâdis)
İşte rahmet, bereket ve istiğfar için dolaşan, ziyaret için, zikir dinlemek için kulların etrafını saran rahmet melekleri vardır. Bunların girdiği evleri ve diğer mekânları huzur ve mutluluk doldurur. Girmedikleri veya giremedikleri ev ile mekânda bulunan çeşitli sebeplerden dolayı meleklerin girmesine engel olan nedenlerden o yerler cehennemî bir hâl alır. Oralarda ne huzur ne de mutluluktan bir eser bulunmaz.
Bir bakıma tasavvufî ve metafizik ötesi bir bakışla şu temizlik hususlarına değinmek istiyorum:
Nur ile temizliğin en güzeli cami ve mescitlerde olur. Bilirsiniz cemaati az olan öğle cami ve miscitler vardır ki; örümcek kaplamış, küfler oluşmuş ama içinde bir ferahlık, rahatlık ve o mikroplardan rahatsız olan yok veya çok azdır. Bunun asıl sebebi NUR’dan okunan ayetler ve NUR olan ayetler ile kılınan namazlar, yapılan zikirlerden hâsıl olan nurun temizlik yapması ve olumsuzlukları temizlemesidir. Bu demek değildir ki, “maddî temizlik yapmayalım, nasıl olsa nurla temizlik yapılıyor” diye düşünmek aptallık olmaz mı? diye sormama gerek yoktur.
AMUD-U NURANÎ & NURLA MADDÎ VE MANEVÎ TEMİZLİK
Şunu aktarmak istiyorum:
“Çok eskilerde astım hastaları şifa niyetiyle camileri süpürürlermiş.” Çünkü camilerin tozu da şifadır çekinmemek lazım. Camilerin havası daha berrak, nurlu, huzur verici olduğundan dinlendirici olur. Bunun sebebi o mekânlarda açıktan masiyyet / günah işlenmiyor, gıybet yapılmıyor, hatta dünyevi sohbetlerin yapılmaması cami adaplarındandır.
Bunlarla birlikte abdest nur, namaz nur, okunan Kur’an nur, çekilen tesbih ve yapılan zikirler nur, okunan salavatlar nur olması nedeniyle nurdan yaratılan nuranî meleklerle de dolu olması ve nuranileşmiş kâmil insanların varlığı ve Allah’ın veli kullarının içtima ettiği ve Rububiyet huzurunda ubudiyet vazifesini ifa ettikleri NURANÎ MEKÂN oldukları içindir.
adarselim@gmail.com