Tevhid iki kısımdır.
Bir çarşıya ve bir şehre büyük bir zâtın mütenevvi’ malları gelse, iki çeşitle onun malı olduğu bilinir. Biri, icmâlî, âmiyânedirki, “Bu kadar azîm mal, ondan başka kimsenin haddi değil ki sahip olabilsin.” Fakat böyle âmî bir adamın nezâretinde çok hırsızlık olabilir. Parçalarına çok adamlar sahip çıkabilir. İkinci çeşit odur ki, her denk üzerinde yazıyı okur, her bir top üstünde turrayı tanır, her bir ilân üstünde mührünü bilir bir sûrette, “Her şey o zâtındır” der. İşte şu halde, her bir şey o zâtı mânen gösterir. Aynen öyle de, tevhid dahi iki çeşittir.
* Biri tevhid-i âmî ve zâhirîdir ki; “Cenâb-ı Hak birdir, şeriki, nazîri yoktur, bu kâinat onundur.”
* İkincisi tevhid-i hakikidir ki, her şey üstünde sikke-i kudretini ve hâtem-i rubûbiyetini ve nakş-ı kalemini görmekle doğrudan doğruya her şeyden Onun nuruna karşı bir pencere açıp Onun birliğine ve her şey Onun dest-i kudretinden çıktığına ve Ulûhiyetinde ve Rubûbiyetinde ve mülkünde hiçbir vech ile hiçbir şeriki ve muîni olmadığına, şuhuda yakın bir yakîn ile tasdik edip imân getirmektir ve bir nevi huzur-u dâimî elde etmektir. (RNK, Sözler)
Tevhid iki çeşit olur:
* Birisi âmiyâne tevhiddir ki, “Allah’ın şeriki yok ve bu kâinat Onun mülküdür” der. Bu kısım tevhid sahiplerinin fikirce gaflet ve dalâlete düşmeleri korkusu vardır.
* İkincisi hakikî tevhiddir ki, “Allah birdir, mülk Onundur, vücut Onundur, herşey Onundur” der; lâyetezelzel bir itikada sahiptirler. Bu kısım tevhid sahipleri, her şeyin üstünde Cenab-ı Hakkın sikkesini görür ve her şeyin cephesinde bulunan mührünü, damgasını okur. Ve bu sayede huzurî bir tevhid melekesi maliki olurlar ki, dalâlet ve evhamın taarruzundan kurtulurlar. (RNK, Mesnev-i Nuriye)
Bilinmesi gereken; tevhidin asılları içinde şu beş hususu kabul ve onlara iman etmek bütün mükelleflere gereklidir:
1- Allahu Teâlâ mevcuttur. Bu iman ile kul, ta’tîl yani yaratıcının sıfatlarını inkârdan kurtulmuş olur.
2- Allahu Teâlâ birdir. Bu iman ile kul, şirkten kurtulmuş olur.
3- Allahu Teâlâ, cevher ve araz değildir; cevher ve arazın lâzımı olan hallerden de uzaktır. Bu iman ile kul, teşbihten / Yüce Mevlâ’yı cisimlere benzetmekten kurtulmuş olur.
4- Allahu Teâlâ, kendi zâtından başka bütün varlıkları kendi kudret ve dilemesi ile yoktan var etmiştir. Bu iman ile kul, her şeyin kendi başına bir sebep sonuç ilişkisi içinde meydana geldiğini söyleyen bozuk görüşten kurtulmuş olur.
5- Allahu Teâlâ, yoktan var ettiği bütün varlıkları, kendisi sevk ve idare eder. Bu iman ile kul tabiatın, yıldızların ve meleklerin, kâinatı kendi kendilerine sevk ve idare ettiğini söyleyen bozuk görüşten kurtulmuş olur.
Kısaca kulun “lâ ilahe illallah / Allah’tan başka ilah yoktur” sözü, bu beş şeyi içine almaktadır. (İmam-ı Gazeli, Hak Yolun Esasları)
TEVHİD; “Yüce Allah’ı O’na has olan özelliklerde bir ve tek olarak bilmek ve tanımaktır.”
Bunun da üç türü vardır:
1- Rubûbiyetin tevhidi: Yaratmak, malik olmak ve tedbir ve idare bakımlarından yüce Allah’ı bir ve tek kabul etmektir.
Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
“Allah her şeyin yaratıcısıdır.” (Zümer, 39/62)
“Gökten ve yerden size Allah’tan başka rızık veren herhangi bir yaratıcı var mıdır? O’ndan başka hiçbir ilah yoktur.” (Fatır, 35/3)
“Bütün mülk elinde bulunanın şanı ne yücedir! O, her şeye kadirdir.” (Mülk, 67/1)
“İyi bilin ki yaratmak da, emretmek de yalnız O’nundur. Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın şanı ne yücedir!” (Araf, 7/54)
2- Ulûhiyetin tevhidi: Bu da yalnızca yüce Allah’a ibadet etmesi demektir. Kişinin Allah ile birlikte kendisine ibadet edeceği yahut Allah’a yakınlaştığı gibi kendisine yakınlaşmak arzu edeceği herhangi bir varlık edinmemesi demektir.
3- İsim ve sıfatların tevhidi: Allah’ın kitabı ve Rasûlünün sünnetinde vârid olmuş isim ve sıfatları ile Allah’ı birlemek demektir. Bu da hakkında sabit görülen isim ve sıfatları kabul etmek, nefyedilenleri de nefyetmekle olur. Herhangi bir şekilde tahrife, ta’tile gitmeksizin, keyfiyetlendirmeye ya da temsile kalkışmaksızın bunların yapılması gerekir.
Tevhidin oldukça fazla aksam ve bölümleri vardır. Bunların en önemlileri aşağıda değineceğimiz dört tanesidir.
1- İbadi Tevhid: İlahi Peygamberlerin üzerinde ısrarla durdukları bu tevhid çeşidi, ibadetin sadece Allah’a olduğu anlamını taşıyor “Ve ancak tevhide yönelerek Allah’a ibadet etmeleri emredildi.” (Beyyine, 5)
2- Zati Tevhid: Yani; Allah’ın yüce zatı birdir. Eşi ve benzeri yoktur.
3- Sıfati Tevhid: Bu tevhid çeşidi, ilim, kudret, ezeliyet ve ebediyet vb. sıfatların Allah’ın yüce zatı ile bir olduğunu, zatı ve sıfatı birbirinden ayrı olan yaratılmışlarınkine benzememesini içeriyor.
4- Fiili Tevhid: Varlık âleminde yaşanan her fiil, eser bırakan her iş, Allah’ın iradesi ve isteği dâhilinde oluşur.
“Allah her şeyin yaratıcısı ve her şey üzerinde gözetleyicidir.” (Zümer: 62)
“Göklerin ve yerin anahtarı onun kudreti elindedir.” (Şura: 12)
adarselim@gmail.com