Her insan bu fâni dünyaya imtihan olmak için gönderilmiştir. Ama biz her gün farkına vardığımız veya fark edemediğimiz birçok imtihanlara tabi tutulmaktayız. Bu imtihanları ya kazanır veya kaybederiz.
“Andolsun ki sizi biraz korku, açlık; mallardan, canlardan, meyvelerden, ürünlerden biraz azalma (eksiltme) ile imtihan ederiz. (Ey Nebi!) Sen sabredenleri müjdele.”
“O sabredenler, kendilerine bir musibet geldiği zaman, ‘Biz (dünyada) Allah için varız ve sonunda O’na döneceğiz’ derler.” (Bakara, 2/155-156)
“(Ey mü’minler!) Sizden önce geçmiş kavimlerin başına gelenler, size de gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Yoksulluk ve sıkıntı onlara öyle dokundu ve onlar öyle sarsıldılar ki, peygamber ve onlarla beraber iman edenler nihayet, ‘Allah’ın yardımı ne zaman gelecek?’ dediler. İşte o zaman (onlara) muhakkak Allah’ın yardımı yakın, (denildi)” (Bakara, 2/214)
“Andolsun ki, mallarınız ve canlarınız konusunda imtihan olunacaksınız ve sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve müşriklerden birçok üzücü sözler işiteceksiniz. Eğer sabreder, ittika ederseniz, muhakkak bu, işlerin en üstünüdür.” (Âl-i İmran, 3/186)
İmtihan sınavsız olmaz. Sınavda mutlaka sorular bulunur. Aynı sınava tabi olanlara aynı sorular sorulur. Deprem sorusu veya umumi afet gibi, masum ve günahı olanlar birlikte tabidir. Yani bilen ve bilmeyenler aynı imtihana tabi olurlar. Bazen de aynı sınıf ve toplulukta bulunanlara farklı sorularda sorulabilir. Demek insanlara isabet eden musibetlerin hepsi günahların neticesi değildir. İnsan özellikle de her hangi bir Müslüman’ın günahı olmasa bile, imtihan gereği aynı veya farklı sorulara duçar kalabilirler. Bu da imtihan (sınav) ın sırrı hikmetindendir. Bu husus ayette şöyle bildirilir:
“İnsanlar, “İnandık” demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı zannederler.”
“Andolsun, biz onlardan öncekileri de imtihan etmiştik. Allah, doğru söyleyenleri de, yalancıları da mutlaka bilir.”
“Yoksa kötülükleri yapanlar, Biz’den kaçabileceklerini mi sandılar?”
“Kim Allah’a kavuşmayı umuyorsa, bilsin ki Allah’ın tayin ettiği o vakit elbette gelecektir. O, her şeyi işiten ve bilendir.”
“Her kim cihad ederse, ancak kendisi için cihad etmiş olur. Şüphesiz Allah, âlemlerden müstağnidir.” (Ankebut 2-6)
Cenab-ı Hak ve Hakim-i Mutlak:
İnsanların kimini fakirlikle,
– zenginlikle,
– hastalıkla,
– sıhhatle,
– makam ve mevkiyle,
– hanımıyla,
– kocasıyla,
– evladıyla,
– ana ve babasıyla,
– öğretmeniyle,
– öğrencisiyle,
– personeliyle
– arkadaşı, akrabası, komşusuyla,
– çeşit çeşit belâ ve musibetlerle,
– az çok nimetler ve imkânlarla imtihan eder.
İşte her insanın imtihan soruları başka başkadır. Bu saydıklarımız çoğaltılabilir. Demek Rabbimiz bizleri, çeşitli şekillerde imtihan sorularıyla karşı karşıya getirerek imtihanı kazanıp kaybedenleri, manevi mükâfat ve derecelere nail olup olmayanları belirleyip birbirinden ayırır.
Bu hususta Resulullah (sav) de şöyle buyurmaktadır:
“Sizden önceki milletlerden, iman eden kimse yakalanıp bir çukura atılır, sonra bir testere getirilip başından başlayarak ikiye ayrılırdı. Onu dininden döndürmek için demir taraklarla tararlardı. Derilerini yüzüp kemiklerinden ayırırlardı. Bütün bu yapılanlar onları dinlerinden çeviremiyordu. Vallahi Allah bu işi tamamlayacaktır. Hem de öylesine ki, bir süvari, Sana’dan çıkıp Allah’tan ve koyunlarını kurt kapmasından başka hiç kimseden korkmadan Hadramevt’e kadar gidecektir. Ne var ki, siz acele ediyorsunuz.” (Buhari)
İmtihanlardan başarılı olarak çıkmak için azim ve sabır gerekiyor. Yüce Allah’a tam bir kulluk gerekiyor. Resulullah (sav)’in nurlu yolunu takip etmek, O’nun sünnet-i seniyyesini kendimize hayat tarzı yapmak gerekiyor.
Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
“İnsan aceleci yaratılmıştır.” (Enbiya, 21/37)
İmtihanı kaybetme sebeplerinden biri de aceleciliktir. Düşünmeden, tefekkür etmeden, istişare yapmadan, işi olup bittiye getirmek telafisi zor veya imkânsız sonuçlar doğurmaktadır.
Kişi dünya imtihan salonunda, sınav anında bazı sorular karşısında sağlıklı düşünemiyor, aklî melekeleri zaafa uğruyor, sabrı taşıyor, yaşadığı olayların sonucunu düşünmeden karar verebiliyor. Sonunda hayatı boyunca pişmanlık duyacağı söz söylüyor davranışlarda bulunuyor. Hatta çoğu zaman imtihanı da kaybediyor.
adarselim@gmail.com